Salkımda meyveler genelde 2’li ve 3’lü dür. % 90 yan dal verimine sahiptir, meyve iriliği 13,4 gr. %49 oranla 6,5 gr. iç ceviz ağırlığına sahiptir. Açık renkli iç ceviz oranı % 90-100 dür. Tozlayıcıları Scharsch Franguette, Fernor, Fernette, Cisco ve bakkal gibi geç uyanan çeşitlerdir. Geç yapraklanması neden ile bakteriyel yanıklığa daha az duyarlıdır. Çit şekli dikim için uygun bir çeşittir. Son yıllarda ABD ve Dünyada en çok ekilen ceviz çeşitidir. Cahndler çeşidinin en büyük özelliği budamaya verdiği olumlu tepkidir. Dalları genelde dikine gelişir.
Franguette ile Lara ceviz çeşidinin çaprazlaması ile üretilmiş değerli bir çeşittir. Çeşidin en büyük özelliği çok geç uyanıp, erken hasat edilmesi ve yaprağını erken dökmesidir. Vejetasyon süresi kısa olan, kışları sert geçen karasal iklim koşulları için ideal bir çeşittir. Ayrıca fernor çeşidinin yandal verimi çok yüksek olup çit şekli dikime elverişlidir. (8x4 mt. gibi) ayrıca antraknoz ve kara lekeye çok dayanıklı bir çeşittir. Son yıllarda Fransa da en çok tercih edilen bir ceviz çeşididir. İç ceviz kalitesi çok mükemmeldir. Ülkemiz içinde gelecek vaad eden çok önemli bir ceviz çeşididir.
Franguette ile Lara ceviz çeşidinin çaprazlaması ile üretilmiş değerli bir çeşittir. Fernette çok geç uyanıp erken yaprak dökmesi ile karasal iklim koşulları için ideal bir çeşittir. Yandal verimi oldukça yüksek verimli bir çeşittir. Sık çik şekli dikime uygundur. (8.4 mt. gibi) ayrıca fernette, chandler, ve fernor için tozlayıcı olarak kullanılır.
Ceviz ağaçları çok yıllık olduğundan dolayı bahçe kurcağımız zaman, çok titiz olmak zorundayız. Çükü başlangıçta yapılacak hatanın gerektireceği zarar uzun süre çekilecek demektir. Bu bizi daha dikkatli olmaya zorlamaktadır.
Bahçe yerinin seçiminde dikkat edilecek hususlar;
Bahçe yerinin seçimi çok önemlidir, çeşitlerin iklim istekleri iyi saptanmalıdır. Özellikle geç ilkbahar donları, yağış miktarı, yağış zamanı, hava akımı ve rüzgar hızı dikkate alınmalıdır. Genelde gecekeri radyasyon soğumasından meydana gelen soğuk hava tabakası, ağır olduğundan dolayı, yamaçtan aşağıya ovaya ve vadilere, yörenin en alçak kısımlarına doğru süzülür. Sıcak hava tabakası ise daha hafif olduğundan dolayı yukarı doğru çıkar. Yani tabakaları yer değiştirirler. Bu nedenle bahçenin en alçak kısımlarına (ovalara,vadilere) don çukuru oluşturduğundan dolayı, ilkbahar en geç uyanan ceviz tercih edilmelidir.
Ceviz kökleri bol oksijenli ortamlarda çok iyi geliştikleri için, ceviz ağacı gevşek ve süzek toprakları sever. Kökleri en az 2-3 metre derinliğe iner. Yer seçiminde toprak derinliği, toprak tekstürü, havalanma, tuzluluk, yüksek ph, toprak sıcaklığı, bitkin besin elementlerinin durumu iyi tetkik edilmelidir. Bahçe toprağının ağır olmayan, iyi direne olmuş ve organik maddece zengin olması gerekmektedir. Sıkı geçirimsiz bir katman veya yüksek taban suyuna sahip topraklarda kök gelişimi sınırlı kalır ve ağaçlar da iyi gelişemezler. Taban suyu ve toprağın direne özelliği, iki metre bir hendek kazılarak gözlenebilir. Ağar yağmurlardan sonra, taban suyu hemen hemen yüzeye kadar yükselebilir. Fakat bu su bir yada iki gün sonra geri çekilmektedir. Belli derinlikteki toprağın rengi, onun iyi direne edilip edilmediğini gösterecektir. İyi direne edilmiş topraklar üniform kahverengidir. İyi direne edilmemiş topraklar ise, gri bir tabakanın üzerine değişik renkli alt toprağı sahip olacaklardır. Zayıfça direne edilmiş topraklar, griden siyaha doğru renge sahip olurlar. Koyu renkler, çok fazla suyun ve çok az havanın mevcut olduğunu göstermektedir. Taban suyu, büyüme sezonunda bir metreden daha yakın olmamalıdır. Çünkü bu köklerin etkili derinliğini sınırlayacaktır.
Çeşit Seçimlerinde Dikkat Edilecek Hususlar;
Ticari amaç ile bir ceviz bahçesi kurmak istenildiğinde, çeşit seçimi çok önemlidir. Çünkü elde edilecek ürünün kalitesi ve miktarı çeşide bağlıdır. Seçtiğimiz çeşit, iyi kalitede ve bol meyve vermiyorsa ileriki yıllarda gelen zararımız yıldan yıla artarak devam edecektir. Bundan dolayı bu zararı önlemek amacı ile aşağıdaki hususlara dikkat edilmesi gerekmektedir.
Ceviz bahçemizi kurarken çeşidimizin meyve ağırlığı en az 10gr.’dan, iç ağırlığı ise 5gr.’dan az olmamalıdır. Kalite ile doğrudan etkili olan meyve iç rengi açık ve sarı olmalıdır. Bahçemizi 5-%6 oranında iki çeşit tozlayıcı ile kurmalıyız. Çünkü tozlayıcıların erkek çiçekleri birbirine yakın zamanda polen saçtıkları bilinir. Kötü hava koşullarında (sıcak rüzgar estiğinde,sisli ve yağış olduğu dönemlerde) ana çeşidimiz birinden toz alamaz ise diğer çeşitten toz alma imkanı buluyor. Böylelikle tozlanmadan dolayı verimsiz yıl yaşanmaz ve her yıl istikrarlı verim alınabilir. İlkbaharın geç, sonbaharın erken donlarından bütün meyve türleri içerisinden en çok zarar gören cevizdir. İlkbaharlarda erken uyanan ceviz çeşitleri,genelde bizim yerli çeşitlerimizdir. Çeşitlerimiz,sürdükleri taze sürgünlerden sonra vuku bulacak olan şiddetli soğuklarda, hem sürgünün ucunda meydana gelecek olan çiçek oluşmayacak hem de gelecek yılın uç sürgünü ve çiçeği meydana getirecek olan tomurcuk tahrip olacaktır. Dolayısı ile şiddetli bir ilkbahar soğunun iki yıllık ürünü etkilemesi söz konusudur. Bazı ceviz çeştleri uzun vejetasyon dönemine sahip oldukları için ,sonbaharda geç dönemlere kadar gelişmeye devam ederler.Sonbaharda da erkenden gelecek olana şiddetli soğuklar,sürgün uçlarını öldürecektir.Dolayısı ile gelecek yılın çiçeğini oluşturacak olan uç tomurcuğu tahrip olacaktır.Böylece gelecek yılın meyve verimi büyük ölçüde düşecektir.Böyle yerlere ceviz bahçesi kurarken çeşitlerde aramamız gereken özellikler şunlardır;İlkbaharda geç uyanan,vejetasyon süresi nispeten kısa olan 80-90 yan tomurcuklarda çiçek oluşturan sürgünler verebilen verimli çeşitlerle ile kurarsak,soğuk zararını büyük ölçüde önlemiş oluruz.Bütün meyve türlerinin odun ve çiçek gözlerinin dinlenmeden çıkabilmeleri için belli bir süre soğuklamaya ihtiyacı vardır.Cevizlere soğuklama ihtiyacı 800-1000 saattir.Sıcaklık 7 derecenin altında olmalıdır.Eğer bu şartlar sağlanmaz ise gelişmede,çiçeklenmede ve meyve veriminde anormallikler yaşanır.Yörenin ekolojik faktörleri,çeşit seçiminde dikkate alınmalıdır.Bazı yörelerde,cevizlerde çokça zarar yapan hastalıklar ve zararlılara karşı,çeşitlerde mukavemet aranmalıdır.Bizim yerli çeşitlerimiz maalesef bakteri ve mantar hastalıarına karşı hassastır.Fakat ilkbaharda geç uyanan bazı yabancı çeşitlerin (Chandler,Fernor gbi) hastalıklara karşı mukavemetleri yüksektir.Genetik olarak dayanıklıdırlar.
Yeni bahçe kurulurken, eski bahçe kurma anlayışına göre büyük değişiklikler vardır.Şimdilere dikim sistemleri belirlenmesinde,çeşitlerin gelişme kuvvetleri, yan dal verimi olup olmadığı, arazinin sulanabilirliği, kullanılacak sulama metotları, budama ve hasat yöntemlerinin mekanizma olup olmamasına bağlı olup birim alana dikilecek ağaç sayısının belirlenmesinde, sözü edilen unsurlar çok önem arz eder.Genelde yabancı çeşitlerden bahçe kurarken, Chandler,Fernor gibi yan dallarında %80-90 meyve veren en erken meyveye yatan sık dikim 8-4 metre veya 7-3.5 metre aralıklarla dikim yapılır.Böyle sık dikim yapılan bahçelerde ceviz ağaçlarına modifiyeli lider budama terbiye sistemi uygulanır.
Dikim yaplacak alana yada araziye önce ön hazırlık yapılmalıdır.Eğer arazimize önceden buğdaaaay yada tarla bitkileri ekilmiş ise, yazın kuru kuruya hiper (tekli patlatma) 80-90cm derinliklere tek veya çift yönde patlatma çekmemiz gerekir.Amaç arazimizin alt tabanını kırmaktır.Böylelikle gelecek yıllarda 3-5 yaşlarındaki cevizin kök sistemi yumuşak toprak bulduğundan hızlı gelişme gösterecektir.Bu işlemden sonra derin sürüm yapılır.Ardından fidan yerlerinin işaretlenmesine geçilir.Bu amaç ile hazır halde tahta çıtalar, şerit metre ,kireç ve ip bulundurmamız gerekmektedir.Fidan çukurlarının açılması işaretlenen yerlere ve toprak yapısına göre değişir.Eğer toprağımız kumlu-tınlı ise çukur 50cm derinlik tebel küreği ile açılır.Toprak sert ve kirli yapıda ise traktörün arkasına takılabilen 50cmlik burgu ile açılır.Yağışlı dönemlerde burgu ile açılan çukurun kenarında çok sert bir yüzey oluşacaktır.Bu durum tercih edilmemelidir.Çünkü fidanın kök sistemi oluşan bu sert yüzeyi delerek yayılamaz ve içinde toplanıp top halinde aklır.Bu istenmeyen olay fidanın ileri yıllarda kök sisteminin gelişmesinin engeller, hatta kurumalara neden olur.Doğru fidan dikimi tekniğinde, çukurun altından çıkan toprak üstüne, üstünden çıkan toprak ise altına konur.Piyasada iki tip aşılı fidan satılır.Açık kökü ve tüplü(torbalı).Açık köklüler genelde kasım ayında yaprak dökümünden sonra,tüplüler ise yılın her döneminde dikimi yapılabilir dikim esnasında fidan başına 10-15 litre muhakkak can suyu verilmelidir.Aksi takdirde fidanların canlı kalma oranı çok düşüktür.Dikimleri ister açık köklü ister tüplü olsun aşı yerleri topraktan yukarı olması gerekmektedir.Dikimi yapılan fidanlara köklerine zarar vermeyecek şekilde 3.5cm ve 2 metre boyunda çıtalar(herek) dikilir, rüzgar istikametindeki fidanın ters yönünde olmalıdır.Bu çıtalar plastik bir bağ ile 8 şeklinde bağlanır.
Ceviz ağacının buda gereksinimi önemlidir.Çünkü budama ile hedeflenen amaçlar şunlardır.
Cevizlerde de diğer meyve türlerindeki gibi ilk 4-5 yıl şekil budaması, gelecek yıllarda ürün budaması uygulanır.Şekil budamasında yan dal verimi olan çeşitlerde cahtler,fernor ve pedro gibi modifiye lider budama sistemi uygulanır.
Bir yaşında yeni dikilen fidanlarda eğer tüplü ise 1 yıl hiç budama yapılmaz.Açık köklü ise fidanın boy 80-90 cmden kesilir.Kesilen yer sutut veya aşı macunu ile kapatılır.Soğuk yörelerde kışın fidanın gövdesi su bazı beyaz plastik boya ile 1:1 oranda su ile karıştırılarak boyanır.Bu işlem kışın soğuktan yazın ise güneş ışınlarından korunması için yapılmaktadır.Yazın yan çıkan filizlerin koparılmaması gerekir.Çünkü bu filizler kök gelişimini sağlar.
İki yaşındaki fidanların yan sürgünleri mart ayların da temizlenir.Dikine büyüyen sürgün ise lider dal olarak bırkılır.Yıl boyunca kültürel işlemler (sulama, gübreleme, yabancı ot mücadelesi) uygulanırsa yılın sonunda fidanlar 180-200 cm altında olmamalıdır.Çünkü gelecek yıllarda yabancı çeşitlerin yan dal verimi olduğundan dolayı, dalları çok meyve verecek ve aşağı doğru eğilme tehlikesi ile karşı karşıya kalacaktır.Tepe vurması uygulandığında,üstteki gözün altındaki üç dört göz, 3-4 cm boya ulaştıklarında lidere rakip olmamaları için koparılır.
Tepesi vurulmuş fidanlar artık yan gözlerden 100-150 cm uzunluklarda yan dallar oluşturmuş olacaklardır.Farklı istikamete giden dallar sarmal şeklnde gövdenin etrafında 4-6 adet yan dallar bırakılır, aralarında 10-20 cm mesafe olmasına özen gösterilir.Katiyen bir noktadan çıkan dallar bırakılmamalıdır.Yan dalların 2/3ü geriye doğru kesilir.Lider dal ise, en üstteki yan daldan 90-100 cm uzunlukta kesilmelidir.Yine en üşüt gözün altında bulunan 2-3 gözden süren filizler, lider dala rakip olmaması için koparılmalıdır.Bu dönmemde derin kesmenin amacı ağacımızı kuvvetlendirmek ve dalları kalınlaştırmaktır.Böylelikle ileriki yıllarda daha fazla verim alınacaktır.
Ağacımızı artık verime yatırma zamanı gelmiştir.Bu amaç doğrultusunda ilkbaharda bıraktığımız çatı dalları, normal gelişme gösterdi ise %40 geriye doğru kesimi yapılır.Zayıf dalların ise kuvvetlendirilmesi için daha derin kesimi yapılır.Böyle verime kesilen dalların uzunlukları boyunca, 15-20 cm aralılarda bulunan gözlerin uyanmaları sağlanmış olup, meyve çiçekleri oluşturacak olan tohumcukların oluşması sağlanır.Eğer bu yan dallara geriye doğru %40 değilde yalnız uç kesim yapılır ise, besin maddeleri dalların uç kısmına doğru yönlenir ve sadece uç kısımda bulunan gözler uyanıp meyve gözü oluşturur.Böylece dalların geriye kalan kısımlarında yer alan gözler uyanmaz ve odunlaşıp verim düşüklüğüne neden olur.
Fidanlarımız bu yaşta eğer iyi gelişir ise, sürgünlüklerin uzunluklarını %40’ını geriye doğru kesim yaparak verime yatırabiliriz.Eğer ağacımız istediğimz kadar gelişmemiş ise geriye kesim daah fazla olabilir.Ağacımızın gövdesindeki ve yan dallarındaki kısa meyve dalcıklarna kesinlikle dokunmamalıyız.Çünkü bu kısa dalcıklar bizim meyve depolarımızdır.İiçinden çıkan obur sürgünler ağacımız gölgelensin diye dipten kesilir.Üstüste gelen dallardan biri de çıkarılmalıdır.Böylelikle ağacımızın iç kısımlarının daha fazla güneş almasını sağlamış oluruz.Aksi takdirde meyve tomurcukları odunlaşmayıp , kış mevsiminde zarar görmesine neden olarak ağacın içi meyvesiz kalacaktır.Böylece güneş gören sadece dış yüzey meyve verecektir.Bu budama şekilleri ağaçların dikilme mesafelerine göre değişmektedir.Bahçemiz 7.7 m mesafe ile dikili ise, budama şekillerini başarılı şekilde uygulayabiliriz.Fakat son zamanlarda sık dikim-çit şekli 8.4.7.3.5m mesafelere geçildi.Bunun nedeni birim alandan daha fazla verim alabilmektir.Bu mesafelerde bir dekardan 00-700kg verim alınabilir.7.7m mesafelerde bir dekardan 400-500kg verim alınabilir.Bu sık dikimler yalnız yan dal verimi olan yabancı çeşitler (Chatler, pedro ve fernor gibi) için geçerlidir.Sık dikimlerde ceviz ağaçlarının budanması şimdiye kdar anlatılan budama şekilleri gibidir.Fakat 5 yaşına geldiğinde, ağaçların sıra üzeri, 4m olan taraflarının sürgünlerinde , geriye doğru sert kesim yapılmaz aksi takdirde dallar hızlı büyüme gösterirler ve arayı çabuk kapatırlar.Bu sıra üzerinde bulunan dalların %25 geriye doğru kesilir.Böylece hem büyümeyi durdurabiliriz hem de bütün gözlerin uyanmasını sağlarız.Sıra arası 7 veya 8m olan tarafındaki dalların kesimi , geriye doğru %40 yapılmalıdır.Böylece düzgün sürgün gelişim ve düzenli meyve tomurcuklarının oluşumu bu kesim ile sağlanır.
Çit şekli dikimde sıra üzeri sürgünlerin uçları ortalama %15-20 geriye doğru kesimi yapılır.Böylelikle bütün gözlerin uyanması sağlanmış olur.Sıra arası 7m veya 8m olan tarafların geriye doğru kesimi, kültürel işlemlere mesafe kalacak kadar ortalama %40 kesime devam edilmelidir.Eğer ağacın kesilmesi dudurulmak isteniyorsa, geriye doğru %10-20 kesim yapılır.
Meyvelerin hasat edilmesi en önemli saflardan bırisidir.Çünkü hasat, bir yıllık emeğin masrafın ve kısaca alın terinin karşılığının alınması demektir.Dolayısıyla hasat tarihinin doğru olarak tespit edilmesi önemlidir.Çünkü zamanından önce yapılmış ceviz hasadında, meyvelerin içlerinin tam olarak doldurulmuş olmadığından hem ağırlık kaybı olacak, hem de kurutma sırasında dolgun olmayan içler büzüşmesinden dolayı kalite kaybı ortaya çıkacaktır.Sonuç olarak cevizin piyasa değeri önemli ölçüde düşmüş olacaktır.Bu da piyasa değerinin düşürme sebeplerinden birini oluşturmaktadır.Bu bakımdan ceviz hasadın iç kalitesinin en yüksek olduğu olgunluk zamanında yapılması zorunlu olmaktadır.
Cevizin en büyük zararlılarında birisidir. Mücadele edilmezse bazen %50’ye varan meyve kaybına neden olabilir. Ceviz bahçelerine yakın Elma,Armut vb. gibi bahçeler varsa, mücadele daha da önem kazanır. Zararlı ile etkin mücadele için uçuş zamanını belirlemek için fenomen tuzaklar asılır. Mart ayu içerisinde tuzaklar hergün veya 2-3 günde bir kontrol edilir. Eğer uçuşlar başlamış ise popülasyon istikrarlı bir şekilde artıyorsa, yakalanan zararlı sayısı pik yapınca zirai ilk mücadele yapılır.. Burada zirai ilaçlamadan sonra fenomen tuzaklar kaldırılmaz yaz boyu bahçelerde kalmalıdır. Ve böylece 2 ve 3. Jenerasyon çıkış zamanlamasında öğrenebiliriz. İlk jenerasyon genelde meyve sert kabuk oluşmadan başladığı için lavra mevelerden içeri girip en fazla zarar verdiği mevlerin dökülmesine sebep olan jenerasyondur. Fakat 2. veya 3. Bölgelere göre değişebilir. Eğer sert kabuk oluşmuşsa lavra cevizin içine giremez ve yeşil kabuk ile sert kabuk arasında kalabilir. Bu cevizler ağaçtan düşmez fakat 2. ve 3. Jenerasyonun bazı larvaları uzun süre burada kalarak cevizler olgunlaşıp içeriye girerler eğer hasat geciktirilirse zararda o kadar artar. Amerika da yapmış olduğumuz çalışmalarda yaz ortasında uçmaya başlayan neval orange norm kurdu larvalarıda uzun süre bekleyip cevizler çatladıktan sonra içine girip hasar yaptığını gözledik.
ANTRAKNOZ: Cevizlerde ülkemizde en çok görülern hastalıkların başında Yapraklekesi (antraknoz) hastalıklarıdır. Antraknoz bir mantari hastalıktır. Genelde yapraklarda sararmalara neden olur şiddetli olması halinde yapraklar dökülmeye başlar. Genelde çok yağışlı geçen ilk baharda hastalık çok hızlı yayılır ilk başta yaprakta kahverengi ve siyah lekeler oluşturur ilerledikçe meyvenin yeşil kabuğunda lekeler oluşturur. Buda hastalığın çok ilerlediğini gösterir. Yağışlı ve ılık geçen kış mevsiminde mantar ağacın sürgünlenlerinde bulunur ve zirai ilaçlama yapılmazsa sürgünlerde kurumalara sebep olur. Antraknozu bakteriyel yanıklıktan ayıran en büyük özelliği meyve kabuğunda oluşan kara lekenin ortasında kül beyazı mantar bulaşığı görülür.
Bu hastalık genelde erkenci çeşitlerde daha fazla görülür. Bunun nedeni ise erken yaprak açan ağaçların ilk bahar yağmurlarına daha fazla maruz kalmasından kaynaklanır. Yani erken uyanan çeşitlerde zirai mücadeleye daha erken başlanmalıdır. Bu da maliyetlerin daha fazla artmasına neden olabilir. Bazı yıllarda geç uyanan çeşitlere göre erkenci çeşitlere iki üç kez daha fazla zirai mücadele gerekebilir. İyi mücadele edilmezse ağaca ve meyvelere çok zarar verebilir. Çünkü zararın boyutu bir sene sonra da yaşanır iç zayıf dallarda ölümler görülebilir. Veya zayıf sürgünler meyvesiz doğar bu da büyük ölçüde ekonomi kaybına neden olabilir. Fakat antraknoz hastalığı her çeşitte aynı görülmez bazı çeşitler çok hassas olurken bazı çeşitler dayanıklı olabilir.
İlaçlama havaların yağış durumuna göre çoğaltılmalıdır. Çok yağışlı yıllarda ilaçlama yağışa göre tekrarlanmalıdır. Mantar ilaçları bakır hidroksit ile karıştırılırsa ilacın etkinliği artar aynı zamanda bakteriyel yakınlık ile de mücadele edilmiş olur.
Bakteriyel yanıklık eğer ilkbahar yağışlı geçerse ağaçlarda çok miktarlarda meyve dökümüne neden olur. Bakteriyel yanıklıkta yapraklarda ve meyvelerde siyah lekeler oluşur. Lekeler genelde çiçek ucundan siyahlaşmaya başlar. Mücadele yapılmaz ise buradan meyvelere yayılır ve çiçek ucundaki siyahlık meyve içine nüfus eder. Meyve içinde ucundan sap bağlantı yerine doğru kararma olur. Bunun sonucunda meyveler dökülmeye başlar. Bakteriyel yanıklığı Antraknozdan ayıran en önemli özellik lekelerin siyah olması ve leke içinde beyazlık bulunmamasıdır. Çünkü bakteriyel yanıklık isminden de anlaşılacağı gibi bir bakteridir. Fungus yani mantar değildir. Mücadelesi Antraknozdan farklıdır. Genelde geç uyanan çeşitlerde az görülür.
Bakteriyel yanıklıkla mücadelede; Kaliforniyada, Fransada, İtalyada, İspanyada Vs. ülekelerde genelde Bakır Oksit içeren ilaçlarla mücadele edilmektedir. Ülkemizde de Kosit vb. Bakır içeren ilaçlarla mücadele yapılmalıdır.
Çok yağışlı yıllarda ilaçlama yağışa göre tekrarlanmalıdır. Bakırlı ilaçlar Fugusitler ile karıştırılırsa etkinliği artar ayrıca antraknozlada mücadele edilmiş olur. Çünkü bakteriyel yanıklığındaki siyah ölü dokuda antraknoz hızlı gelişir.
Paradokslarda daha çok ortaya çıkan başka bir hastalıktır. Fakat hintsi ve Juglan rejia (Türk cevizinde) de görülmektedir. ABD kalifornia da yapmış olduğumuz araştırmalarda kültürel işlemlerin daha az yapıldığı su stresi, yetersiz beslenme ve zayıf topraklardaki paradoks anaçlı ağaçlarda çok daha fazla gözlemledik. Kök kanseriyle mücadele için kanserin olduğu kök çevresindeki toprak açılarak kanser kesici aletle temizlenip kloraks gibi klor içerikli maddelerle dezenfekte edilmekte ve sonra temizlenen kısım yakılmaktadır. Kanserli kısım yakmak için pürmüz kullanıldığı gibi sıvı azot (UN-32) de Kalifornia da kullanılabilmektedir. Bu işlem yapıldıktan sonra ağaçların normal genişliğini gözlemledik. Genç yaşında 8-10 yaşlarında hastalığa yakalanmış olan aynı ağacı 40 yaşında gördük ağaç sağlıklı bir şekilde verime devam etmekteydi. Buda bizr bu tedavi yöntemini uyguladıktan sonra kök kanserinin çok korkulacak bir hastalık olmadığını gösterdi.